Ilgın Şeker Fabrikası
Bilindiği gibi şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile ilgili T.C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.ye ait Ilgın Şeker Fabrikası ile birlikte toplam 14 şeker fabrikasının özelleştirilmesi kararı alınmıştır ve “Satış” yöntemi ile ayrı ayrı özelleştirilecektir. Son teklif verme tarihi de 11/04/2018 olarak belirlenmiştir.
Kamunun elinde bulunan 25 şeker fabrikası içinde en gözde fabrikalardan olan ve yöre halkı tarafından 'Erbakan'ın fabrikası' olarak bilinen Ilgın Şeker Fabrikası, geçtiğimiz kampanya döneminde gösterdiği performanstan dolayı Türk Şeker tarafından birincilikle ödüllendirilmişti. 1 milyon 100 bin ton pancar işleyerek, 140 bin ton kristal şeker üreten Ilgın Şeker Fabrikası, 25 şeker fabrikası içinde en düşük maliyetle üretim yaptığından birinci olmuştu.
Ilgın Şeker Fabrikası 21.365 dekar alanda 6.621 çiftçi tarafından 1.084.000 ton şekerpancarı üretilmiş ve 137.850 ton şeker üretilmiştir. Fabrikalarda çeşitli kademelerde 389 kişi istihdam edilmektedir. Bu veriler Ilgın için çok önemlidir ve fabrikanın özelleştirme sonrası kapanması durumunda bölgenin ekonomik ve sosyal hayatına etkileri büyük olacaktır.
Şeker sektörünün göz bebeği olan Ilgın Şeker Fabrikası, hükümetin satışa çıkaracağı 14 şeker fabrikasının içinde bulunuyor. Özelleştirilmesi durumunda en gözde şeker fabrikası da satılmış olacaktır.
18 Nisan'a kadar 25 şeker fabrikasının Ilgın Şeker Fabrikası dahil olmak üzere 14'ü satılacaktır. Bu yapılan özelleştirmelerin ardından da birçok şeker fabrikası zamanla kapatılacaktır. Özelleştirme sonucunda ortaya çıkacak şeker üretim açığının ise nişasta bazlı şekerle kapatılacağı aşikardır.
Özelleştirme stratejik bir ürün olan pancar ve şeker üretiminin geleceğini doğrudan etkileyecektir. Bu nedenle fabrikanın özelleştirme sonrası kapanması durumunda fabrikada fiilen çalışanların yanı sıra, fabrika hinterlandındaki on binlerce çiftçi ailesi ile bölge hayvancılığı ve nakliyeciler ile esnafı da olumsuz etkilenecektir.
Şekerpancarı; üreticilerimizin tarımsal bilgi ve kültür düzeylerini yükselten, ailenin tüm fertlerine çalışma imkânı ve istihdam sağlayan, nüfusun kırsal kesimde tutulmasına, iç göçün yavaşlatılmasına ve bölgesel kalkınmışlık farklarının azaltılmasına en büyük katkıyı sağlayan ürünlerin başında gelmektedir.
Özelleştirmeden doğrudan etkilenecek şeker sanayinin dışında bu özelleştirmenin asıl etki alanını tarım ve şeker pancarı tarımını yapan üreticiler oluşturmaktadır. Bugün 1,5 milyon üretici pancar kooperatiflerinin ortağıdır. Yani bu özelleştirme aileleriyle birlikte yaklaşık 10 milyon insanımızı ilgilendirmektedir.
Şeker pancarı, istihdam sorununa çözüm olabilecek en önemli üründür. Çapa ve hasat dönemlerinde 250 bin tarım işçisi ve az topraklı çiftçiler ile işsizlere 100 gün süreyle iş imkânı sağlar. Aynı zamanda bir dekar şeker pancarı tarımı, tarımda 80, sanayide 13 saat olmak üzere toplam 93 saat istihdam sağlamaktadır.
Şeker pancarı, yüksek oranda tarımsal girdi (gübre, zirai ilaç, mekanizasyon v.b.) kullanımı gerektiren bir bitkidir. Bu nedenle yan sektörlerin gelişmesine en fazla destek sağlayan, en önemli sanayi bitkisidir. Şeker pancarı tarımı ve Şeker sanayi kendi sektörü dışında taşıma sektörüne de yılda yaklaşık 25-30 milyon ton iş hacmi yaratmaktadır. Bu yönüyle şeker pancarı, tarım ve endüstri kesiminde yarattığı geniş istihdam alanı ile etkin bir sosyal boyut kazanmaktadır.
Pancar, dünyada olduğu gibi ülkemiz şartlarında da katma değeri en yüksek üründür. Yetiştirildiği alanlarda diğer ürünlere göre dört kat daha fazla katma değer sağlamakta, şeker pancarı ve pancar şekeri sanayii ülkemizde yılda yaklaşık 3 milyar dolar katma değer yaratmaktadır.
Pancar tarımı ve pancar şekeri sektörü; istihdam yaratıcı, tarımı ve hayvancılığı geliştirici, yan sektörleri destekleyici etkileri, çevre dostu, en fazla katma değer yaratan sektörlerden biri olması, özellikle de sağladığı sosyal faydanın büyüklüğü nedeniyle, tüm dünyada korunan ve desteklenen sektör durumundadır.
Bu özellikleriyle de ülkemizde bir tarımsal kalkınma aracı olarak kullanılan şeker pancarı tarımı ve şeker sanayi sektörü ekonomik gerekçeler dışında sosyal gerekçeler ve güvenlik stratejileri açısından da önemli bir işlev görmüştür.
O nedenle bölgede özelleştirme sonrası şart koşulan üretim yapma zorunluluğu süresinin sona ermesi ile birlikte Ilgın Şeker Fabrikası’nın kapanması ya da şeker üretim kotasının verimli bölgelere (özellikle İç Anadolu) kaydırılması söz konusu olabilecektir. Bu durumda fabrikalarda çalışan işçilerin yanı sıra bölgedeki üreticiler ile yan sektörler olan hayvancılık ve nakliye ile girdi temin eden esnaf ve işletmelerde bu gelişmelerden etkilenecektir. Nitekim daha önce yaşanan tarımsal kitlerin özelleştirmesinde de benzer sorunlar yaşanmıştır.
Şeker fabrikalarının bilinçsiz bir şekilde özelleştirilmesinden ülke tarımı ve ekonomisi büyük bir darbe alacaktır. Avrupa'da şeker pancarı üretiminde söz sahibi olan Türkiye, özelleştirmelerin ardından bu üstünlüğünü kaybederek, şekerde de ithalatçı duruma gelecektir. Şeker piyasası tamamen Cargill'in kontrolüne girecektir.
Tüm bu nedenlerle Şeker fabrikalarını özelleştirme kararının yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Sektörün stratejik özelliği ve gıda güvenliği açısından özelleştirmenin yapılmaması, mutlaka özelleştirilecekse de ehil ellere, yani ABD ve AB örneklerinde olduğu gibi işletme hakkı Pancar Kooperatiflerine devredilmelidir. Kısacası bu şartlar altında gerekli altyapı oluşturulmadan sadece hazineye gelir sağlama amaçlı yapılacak bir özelleştirme sektörün sonunu getirecektir ve siyasiler aldıkları bu kararın sonuçlarını da iyi değerlendirmek durumundadırlar.